Tutunmayı Bırakan Özgürleşir..
- Gülcan Burçin
- 25 Eki
- 2 dakikada okunur

İnsanın mutluluğu dışarda araması ve kendi iç dünyasını farkında olmaması en büyük cehaletidir. Koşullanmalarımız ve çevresel faktörler nedeniyle, her şeyi bize aitmiş, her şeye sahip olmamız gerekiyormuş gibi hisseder ve sanarız. En büyük yanılgımızı, zannettiklerimizle yaşarız.
HER ŞEY GEÇİCİDİR
Sahip olduğumuz ve olmayı istediğimiz her şeyin geçici olduğunu bilmek, bize müthiş bir özgürlük sağlar. İlişkilerimiz, evimiz, arabamız, arkadaşlıklarımız ve duygularımız… Hepsi geçicidir. Şu anda yaşadığımız bir üzüntü varsa, geçicidir. Şu anda yaşadığımız bir mutluluk varsa, o da geçicidir. Son model bir arabamız varsa, bu da geçicidir. İstediğimiz, yıllarca dua ettiğimiz o çok muhteşem ilişkiyi yaşamaya başladıysak, bu da geçicidir. Hayat geçicidir.
Hayatın ve şeylerin geçici olduğu farkındalığını, kendi hayatlarımızdaki örnekler üzerinden ilerleyerek kolayca içselleştirebiliriz. Bu geçicilik yaşamında nelere ne kadar çok tutunuyoruz? Bu geçicilikte nelere ne kadar çok anlam yüklüyoruz? Bunlar, düşünmeye değer sorulardır. Bırakmaya başlamak, gerçekten yaşamaya başlamaktır.
İNSAN ARZULARI VE İSTEKLERİ ORANINDA ACI VE IZDIRAP ÇEKER
Sürekli aynı şeyleri düşündüğümüzü ve aynı döngüden çıkamadığımızı fark edip o düşünceyi bırakmak… Arzularımızın ve isteklerimizin ulaştığımızda bize zannettiğimiz mutluluğu vermediğini anlayıp arzuları bırakmak… Eşyaların, malların ve mülklerin istediğimiz doyumu sağlamayacağını bilerek onlara verdiğimiz anlamı bırakmak… İstediğimiz ilişkiye sahip oluruz ve bir müddet sonra ilişkinin bize mutluluk vermediğini fark ederiz. Çok istiyorum dediğimiz evi alırız, bir müddet sonra daha farklı bir ev hayal edip onu istemeye başlarız. İstediğimiz şeyler bizim olduğunda, anlık mutluluk ve doyumdan daha fazla bir şey vermeyecektir. Zihin, anlık mutluluk ve haz peşinde bizi o istekten diğerine sürükler…
Vaadi çok büyüktür: “ÇOK MUTLU OLACAKSIN.”
Sahip olduğumuzu zannettiğimiz şeylere sahip olmadığımızı kavramak, geçiciliğini fark etmek ve bırakmak, bizlerin özgürlüğüne en büyük katkıyı sağlar.
Bu farkındalıkla, geçiciliği anlayıp acıdan özgürleşebilir, gerçek doğamızın sevincine ve neşesine ulaşabiliriz.






Yorumlar